Aronya (Chokeberry)

Rosaceae familyasına ait olan Aronia cinsi, Aronia melanocarpa türüne aittir. Anavatanı kuzey Amerika olan Aronia (Aronya), 1900’lü yıllardan sonra önce Rusya daha sonraki yıllarda ise Almanya ve Doğu Avrupa’da ticari olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Ülkemizde ise Aronya yetiştiriciliği ile ilgili çalışmalar 2012 yılında başlamıştır. Aronya Akdeniz ve Ege’nin sahil şeridi dışında ocak şeklinde bahçe kurularak Türkiye’nin her yerinde yetiştirilebilir.

Aronya bitkisi çok yıllık ve çalı formunda üzümsü bir meyve türüdür. Kışın yaprağını dökmektedir. Bitki boyu 2-2,5 metreye kadar ulaşabilmektedir. Oldukça uzun ömürlü bir türdür. Tomurcuklar birkaç salkımın bir araya gelmesiyle oluşur, salkım şeklinde çiçek açar ve her salkımda 30 civarında çiçek bulunur. Çiçekler hem dişi hem erkek organlara sahiptir (hermafrodit) bu sebeple bahçe kurarken tek çeşit kullanılabilmektedir. Tozlaşma arılarla gerçekleşir.

Aronia melanocarpa türünün insan sağlığı üzerine etkisi, düzenli tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklar, sindirim sistemi hastalıkları ve bazı kanser hastalıklarına karşı koruma etkisine sahip olmasının en büyük sebebi meyvelerinin antioksidan kapasitesi ve antosiyanin miktarı diğer üzümsü meyvelere göre en yüksek değere sahip olmasından kaynaklanır. Aronya aynı zamanda soğuk algınlığı, mide hastalıkları, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi dahil olmak üzere çeşitli hastalıkların tedavisinde ve iyi kolesterol seviyesini artırmakta, kan basıncını kontrol etmede bağışıklık sistemini güçlendirerek soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara karşı metabolizmayı güçlendirmede son derece etkilidir. Aronyanın meyveleri taze olarak, meyve suyu sanayisinde, çeşitli gıda sektörlerinde, krem ve sabunlarda, cilt bakımında kozmetik sanayisinde ve ilaç sanayisinde kullanılabilmektedir.

ZİRAATBİYOTEK’te aronya bitkisinin doku kültürü tekniği ile Nero ve Viking çeşitlerinin mavi sertifikalı üretimi yapılmaktadır.

 

Böğürtlen

Böğürtlen (Rubus spp.), Rosaceae familyasının Rosoideae alt familyasında bulunan üzümsü meyveleri bulunan çalı formunda çok yıllık bir bitkidir. Dünyada 350’ den fazla türü bulunan böğürtlen ülkemiz florasında geniş yayılım göstermektedir. Özellikle Orta Anadolu ve Karadeniz bölgesinde doğal olarak birçok türüne rastlamak mümkündür. Bu bölgelerin dışında hemen hemen ülkemizin her şehrinde rastlanan bir bitki olduğu için kültür tarımının yapılması iç pazar ve dış pazarda ekonomik olarak önemli getiri sağlamaktadır.

Böğürtlenler besin değeri bakımından oldukça önemli, sağlık için vazgeçilmez değerde yüksek oranlarda mineral maddeler ve vitaminler içermektedir. Az miktarda A, B, C vitaminleri ve diyet için lifli (çözülen veya çözülmeyen) yapıları çok büyük değere sahiptir.

Böğürtlen fidanı üretiminde çelikle çoğaltım yaygın olarak kullanılmaktadır. Çelikle çoğaltımın üretim kapasitesi açısından dezavantajlı olmasından dolayı mikroçoğaltım teknikleri ön plana çıkmaktadır. Doku kültürü sayesinde daha az ana materyale ihtiyaç duyarak daha kısa sürede daha yüksek kapasitede ve virüsten ari fidan üretimi yapılabilmektedir.

ZİRAATBİYOTEK’te böğürtlen bitkisinin doku kültürü tekniği ile fidan üretimi yapılmaktadır.

 

Osmanlı çileği

Çilek bitkisi Rosacea familyası Fragaria cinsine ait olup üzümsü meyveler grubunda yer almaktadır. Çilek adaptasyon yeteneğinden dolayı Dünya’da tarım yapılabilen her bölgede yetiştirilebilmektedir. Avrupa’da 1300’lü yıllarda ıslaha alınmaya başlanan çileğin 18. yy. sonuna doğru F. chiloensis x F. virginiana melezlenmesi ile Fragaria x ananassa elde edilmesi çilek ıslahında büyük bir ilerleme kat edilmiştir. Son 40 yılda yaklaşık 900 yeni çilek çeşidi ıslah edilmiş olup 38 tanesinin ıslah çalışmaları Türkiye’de yapılmıştır.

Çilek bitkisi diploid, tetraploid, pentaploid, hexaploid, oktoploid ve dekaploid kromozom sayısına sahiptir. Dünyada yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan çilek çeşitlerinin ise büyük bir kısmı oktoploid kromozom sayısına sahiptir.

Çilek bitkisinin meyveleri C vitamini, antosiyanin, kemferol, folat ve kuersetin içermektedir. Bu flavonoidler çileğin antioksidan ve antikanserojen niteliklerini oluşturmaktadır. Sindirimin kolaylaştırılmasında büyük rolü olan selüloz içeriği bakımından da zengindir. İçeriğindeki ellajik asit ve yüksek antioksidan kapasitesi açısından kanseri engellediği bilinmektedir.

Osmanlı çileği bitkisi dayanıklı bir yapıya ve çok sayıda stolon üretim potansiyeline sahiptir. Meyveleri küçük olup güneş gören kısımları açık pembe iken gölgede kalanlar ise krem rengidir. Aroması ve suda çözünür kuru madde miktarının oldukça yüksek bir meyve olması en önemli tercih sebebi olmasına rağmen raf ömrü çok kısadır.

ZİRAATBİYOTEK’te bu bitkinin çelik ve doku kültürü tekniği ile üretimi yapılmaktadır.

 

Lavanta
 

Lavandula cinsi Lamiaceae familyasının bir üyesidir ve toplam 39 yabani türe sahiptir. Güney Avrupaʼnın ve Kuzey Afrikaʼnın Akdeniz'e komşu olan ülkelerde yayılış göstermektedir. İspanya, İtalya, Yunanistan, İngiltere, ABD, Avusturya ve Kuzey Afrika ülkelerinde yoğun olarak kültürü yapılmaktadır. Akdeniz Bölgesi'ne özgü olmasına karşın (Fransa, İspanya, Andorra ve İtalya vd.) dünyanın birçok ülkesinde yetiştirilmektedir. Türkiye’de L. x intermediate ve L. angustifolia türleri yetiştirilmektedir.

Lavanta 1 m’ye kadar boylanabilen, aromatik, yarı çalımsı ve çok yıllık bir bitkidir.  Lavanta, toprak yönünden seçici olmayan bir bitkidir. Lavanta vejetatif ve generatif olarak üretilebilen bir bitkidir. Vejetatif olarak, bitkilerden elde edilen çelikler ve köklü sürgünler kullanılmaktadır. Çiçekleri arıları ve diğer polinatör böcekleri kendine çekmektedir.

Lavantanın uçucu yağı kozmetik ve parfüm sanayinde kullanılmaktadır. Bitkinin çiçek ve çiçek saplarından elde edilen uçucu yağ, dünyada ticareti en fazla yapılan 15 uçucu yağdan birisidir.   İlaç sanayisinde bazı preperatlara koku vermede, merkezi sinir sistemini düzenleyici ilaçların bileşiminde, sivilce, astım, bronşit, saç dökülmesi, kadın hastalıkları, ağrı kesici, sakinleştirici, uykusuzluk giderici ve heyecan yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır. İdrar arttırıcı ve romatizma ağrılarını dindirici etkisinin olduğu bilinmektedir. Lavanta çiçeği tıbbi olarak sarılık, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıkları ile genel görme zayıflıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Lavanta çiçekleri sedatif etkisinden dolayı çay şeklinde de kullanılmaktadır. Bünyelerindeki linalol ve linalil asetatdan dolayı parfümeri ve kozmetikte cilt temizleyici losyon, kokulu banyo sabunu ve köpük yapımında kullanılır.

 

ZİRAATBİYOTEK’te lavanta bitkisi ile ilgili doku kültürü çalışmalarının yanında L. latifolia (Portekiz lavantası), L. angustifolia (İngiliz lavantası) ve L. x intermedia cv. Süper A türleri yetiştirilmekte olup çelik alma yöntemi ile çoğaltılan fidelerin satışı yapılmaktadır.

İngiliz lavantasının Sevtopolis, Hebar, Raya, Hemus, Druzba ve Yubilenia çeşitleri koleksiyonumuzda yer almaktadır.

 

Orkide

Dünyada 25.000 türü bulunan Orchidaceae (salepgiller) familyası büyük bir coğrafyada yayılış göstermektedir. Bu familyaya ait bazı cinslerin Türkiye’de de bulunduğu bilinmektedir. Phalaenopsis ise Orchidaceae familyasında bulunan bir cins olup birçok türü bulunmaktadır. Çiçek yapısı görünüş itibariyle güveyi andırdığı için George Joseph Kamel tarafından Yunancada Phalaina (Güve) ve -opsis (görünüm) anlamına gelen Phalaenopsis kelimesi ile tanımlanmıştır.

Bitki doğada epifit olarak bitkilerin veya yosunlu kayaların üzerinde yaşamını sürdürmektedir. Yaprak yapısı etli ve boyutları türler arasında 12 cm ile 80 cm farklılık göstermektedir. Her yeni çiçeklenme döneminde ortasından yaklaşık iki yeni yaprak oluşturarak dış kısmındaki eski yaprakları kuruyup düşürmektedirler. Bitkinin gövdesinden uzayan 70 ile 80 cm uzunluğa ulaşabilen çiçek saplarından gelişen ve adını da almış olduğu güvelere benzeyen tozlaşmaya uygun çiçekleri bulunmaktadır. Doğada bir arı türü olan Xylocopa violacea tarafından tozlaşan Phalaenopsis sp. tozlaşma sonucunda kapsül oluşturmaktadır. Bu süreç beş ile on beş ay sürmektedir. Meydana gelen kapsülden oluşan tohumlar aracılığı ile çoğaltım yapılabilmektedir. Bitkinin sıcaklık isteği gündüz 25-35 °C ve gece ise 15-25 °C’dir. Gelişim aşamasında çok yağmurlu ve yaklaşık %70 yüksek nem olan yerlerde yetişmektedir. Bitki güneş ışığı almayan yarı gölge ile tam aydınlık arasında ve zayıf ışık alan yerlerde optimum gelişim gösterebilmektedir.

Süs bitkileri sektörü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürekli gelişen bir sektör haline gelmektedir. Türkiye toplam 20 milyar dolar olan dünya süs bitkileri ihracatında payını her geçen yıl arttırmaktadır. Orkide bu anlamda hem kesme çiçek hem de saksılı bitki üretimde önemli bir yere sahiptir. 2018 yılı Süs Bitkileri Sektör raporu verilerine göre 37.849 m2 alana 1.885.930 adet orkide bitkisi üretimi gerçekleştirilmiştir.

ZİRAATBİYOTEK’te orkide bitkisinin doku kültürü tekniği ile üretim çalışmaları yapılmaktadır.

 

Pavlonya

Pavlonya (Paulownia tomentosa) Paulowniaceae familyasına ait Çin ve Doğu Asya’ya özgü hızlı gelişen bir ağaç türüdür. Türkiye’de pavlonya türleri park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmekle birlikte odun üretimi için kullanımı ve yapılan araştırmalara konu olması 20 yılı geçmemektedir.

P. tomentosa bitkisinin odun, yaprak ve meyveleri Çin geleneksel tıbbında bademcik iltihabı, bronşit, astım krizi ve enterit veya dizanteri gibi bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılmıştır (Jiang vd., 2004). Günümüzde ise pavlonya ahşabı özellikle mobilya, kağıt hamuru ve kömür üretiminde kullanılmaktadır. Meyve ve yapraklarından hazırlanan solüsyonların saç bakımında ve saçların doğal olarak griye boyanmasında kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca pavlonya ekstraktları flavonoidler ve özellikle apigenin gibi birçok biyoaktif bileşik içermektedir.

Ağaç fidanlarının üretimi tohum veya çelik ile yapılmaktadır. Tohum ile çoğaltım yönteminde tohumun çimlenme performansına bağlı olarak düşük oranda ve uzun sürede fidan elde edilebilmektedir. Çelik ile çoğaltım yönteminde ise yüksek miktarda üretim imkânı sınırlıdır. Geleneksel yöntemlere alternatif olan mikroçoğaltım yöntemi ile ağaç türlerinin çoğaltımı oldukça önemlidir. Bu yöntem genetik olarak tek tip, hastalık ve virüs içermeyen sağlıklı fidanların kısa sürede yüksek miktarlarda klonal çoğaltımına imkân sağlamaktadır.

ZİRAATBİYOTEK’te pavlonya bitkisinin doku kültürü tekniği ile fidan üretimi yapılmaktadır.